Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk eğitim yöneticiliği ile ilgili olarak:
Somut, ölçülebilir, liyakat esaslı bir süreci harekete geçireceğiz. Sınav hazırlığımız var. Uluslararası know how var.
şeklinde konuşunca know how sözcüğüne takıldım. Peki nedir bu know how ?
İngilizceden birebir çevirdiğimizde know:bilmek, how : nasıl. Yani “bilmek nasıl” gibi bir çeviri olsa da “nasıl bilinir?” ya da “nasıl yapılır?” demek daha mantıklı gibi….
Know how terimi iktisat bilimlerinde bir şirketler arası ekonomik anlaşma konusu olan bir terimdir. İktisatta know how bir işin nasıl yapıldığını ya da nasıl yapılacağını, yeni açılan bir şirkete veya herhangi bir iş alanında deneyimsiz olan bireylere bir sözleşme karşılığında , belirli bir anlaşma dahilinde alan ile ilgili bilgileri aktarma, eğitim verme, işler hale getirme işidir. Bir nevi bilgiyi kiralama gibi düşünülebilir. Biz buna kısaca, bizim ahilik kültürümüzde de olan “iş başında yetiştirme” desek kanımca Türkçe’ ye daha uygun bir karşılık olur.
Buraya kadar her şey yolunda olsa da bu noktadan sonra asıl sorulması gereken sorular şunlardır. İş başında yetiştirme (know how) işi lim ya da kimler tarafından gerçekleştirilecek. Bu sadece danışmanlık seviyesinde mi olacak, yoksa usta-çırak ilişkisi içinde mi olacak? İş başında yetiştirme (know how) işi , üniversitelerde eğitim yönetimi dalında master derecesinde eğitim veren akademisyenlere mi yaptırılacak; yoksa eski Türkiye’ de eski ve köhnemiş sistemde yıllarca -tatlıya,tuzluya karışmadan- kurumuna artı bir değer katmadan olmuş müdürlere mi yaptırılacak? illa ki bu işe yıllarını adamış, kurumlarını geliştirmiş ve de layıkıyla müdürlük yaptıktan sonra emekli olmuş müdürlerimiz de yok değil. Seçim nasıl ya da kimler tarafından yapılacak? Kıstas ne olacak? Yoksa A okulu müdürü iş başında yetiştirme(know how) işinde B okuluna ( yetiştirici, usta ,danışman)’ mı görevlendirilecek. Eğer böyle olursa hiyerarşik sıralamaya +1 de eklememiz gerekmez mi?
Naçizane teklifim şudur: Her türlü ahbaplıktan arındırılmış, tamamıyla liyakata dayanarak mevcut müdürler arasından, yönetim, denetim ve halkla ilişkileri iyi olan müdürlere üniversite ile işbirliği içerisinde “Eğitim Yönetimi ve Denetimi” alanında yüksek lisans seviyesinde eğitimler verilmelidir. Bu alanda mevcut yüksek lisans sahibi öğretmenlerin yönetici olarak görevlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu sayede yöneticilik bir uzmanlık alanı olurken işbaşında yetiştirme (know how) işinde de bu üniversitelerdeki akademisyenler danışmanlık seviyesinde katkıda bulunursa hiyerarşide +1 sorunu da yaşanmaz.
Eğitimle büyüyün ki, eğitimle büyütebilesiniz.